Hep ya tepedeki aristokratlar Veya

sanayi devrimiyle Ortaya çıkan Liberal

kapitalistlerle Toplumun yükünü çeken

Orta çağın köleliği Yahut yeni çağ ile

zamanımız çağının İşçi zümresi Yahut

fakir fukara dediklerimiz. gündem olmuş

literatürde.

Arada olanlarsa orta sınıf insanı. Kimi

memur Kimi zanatkar Kimiler tüccar.

Kimilerse egemen zümrenin omuzunda

yükselen siyasetçiler, Onlar kapitali

elinde bulunduran zümreler sayesinde

ayakta kalabikeceklerini çok iyi bilen

siyasetçiler.

Onlar rollerini oynamayı çok iyi

bilirler. Ancak hiç bir zaman onlar düşük

düzeyde sınıfları temsil edemezler.

Çünkü düşük sınıfların kendilerine

merdiven olamıyacaklarını çok iyi bilirler.

Ama işleri iyi idare ederek hep emek

yanlısı gibi görünürler. Hatta fakir

fukara düzeyinde sayılmalarını hiç

istemezler.

Aslında hiyerarşik düzende gerçek

yerleri onların da, orta sınıf. Ama orta

sınıftan sayılmayı da Kolayca

beğenmezler. Onun için kapitalizm

kritikçisi Fransız düşünürü Joan Pall-

Sartre bu türden orta sınıfa, İronik bir

mizansenle , Orta halli burjuva tabirini

yakıştırmıştır. Söz konusu yakıştırma

İster benimsensin ,isterse

benimsenmesin, Bu bir vakıa....

Bilimlerin Sonsuzluğu

Neden nedenlerden çok sonuçlar

ilgilendirmektedir İnsanı . Besbelli ki

insan, davranış belirlemesi için ille de

sonuçların bekleyişindedir her zaman.

Esasında nedensellik adı verilen ilke.

Aklın önemli bir vazgeçilmezidir. Bu ilke

sayesinde insanoğlu mucizevi

bilinmiyenleri ile mucizevi inintizamını

kavratan bir akıl harikası ilkedir

nedensellik...

Elbette pratik yaşamımızda bir

olgunun nasıl olduğu, veya nasıl

oluştuğunu bilmeden ne kavrayabiliriz

doğayı Sonra olumlu sonuçlar alınınca

zihnin alışkanlığı ile Neden sorusuna

iğilir ve sonuçla sebep arasındaki

korelasyonu keşfetmiş oluruz ki.

Doğa denilen esrarengiz çevre

öylesine esrarla dopdolu ki sırları

çözümlendikçe doğaya yaklaşnaktayız

ama doğanın esrarı sanki aynen yerinde

durmaktadır. Bu da bilimsel

problematığinin sonsuzluğunu anlatır.