POLİS Teşkilatı , yani , Emniyet Teşkilatımız için, çok spekülatif haberler çıktı.
Fakat, gerçek haberler de çıktı .
Kamu vicdanlarında, Polis Teşkilatımıza, hem destek çıkıldı .
Hem de, alabildiğince eleştirilerde bulunuldu .
Bunlar , teşkilata , teşkilat dışında yapılan, artı ve eksi hareketler .
Bir de teşkilat içinde , kendi mensuplarının kendi teşkilatlarının yöneticilerine karşı , yani üstlerine karşı yaptıkları eleştiriler , muhalefet vardır .
Buna dayanılarak , yapılan icraatların , haksızlığına ve hukuka aykırılığına dayanarak , bir çok icraat da yargıya sevk edilmiş durumda .
Polis Teşkilatının işleyişinden , hem içeride , hem de dışarıda memnuniyetsizlik , had safhada .
Son terfi ve atamalar , bu teşkilatın işleyiş tarzına karşı , dile getirilen tepkiler
sonucu . Mecliste bir özel komitenin kurulmasını da gerekli kılmıştır .
Yani “ uzun lafın kısası “ teşkilatla ilgili intibalar “ tu kaka “ .
Pek ala .
Bu teşkilata ne yapalım da , herkesi memnun etsin .
Başta, kendi teşkilat mensuplarını da .
Şimdilerde , siyasilerin gündeminde , Polis Teşkilatımızı bu olumsuzluklardan kurtaracak çareler, aranmaya başlandı .
Sonuçta da , bunu buldular !
Bulunan çare :
“Polisin, sivil otoriteye bağlanması “.
Sivil otoriteye bağlansın, bağlanmasına da .
Hangi, sivil otorite olacak, bu otorite ?
Bu sivil otorite, kim ?
Bundan maksat ne ?
Sivil otoriteye bağlamanın gerekçesi , şu andaki polis teşkilatının “ yanlı olması . “
Tayin ve terfilerde “ tarafsızlık ilkesine “ uymaması .
“ Şeffaf olmaması .”
Bunun gibi, birçok suçlama .
Tayin ve terfilerle ilgili olarak , birçok dava mahkemede .
Bundan önce de , bu gibi haksızlıklarda , taraflar mahkemeye gidip , davalarını kazanmalarına rağmen . Bu mahkeme kararları ve hükümleri yerine getirilmedi .
Polis teşkilatı ” ellensin .”
Ellensin de, bu teşkilatı kim elleyip , halkı memnun edebileceği bir konuma
getirilsin .
Bunu elleyecek olan, Meclistir .
Toplumda “ polis sivilleştirilsin ” cümlesi bir slogan haline getirildi. Meclis yakında bu teşkilatı elleyecek ve bu teşkilatı, nasıl bir çehreye kavuşturmak isteklerini göreceğiz .
Biliyorsunuz , biz toplum olarak da, bir slogan toplumu haline getirildik .
Sloganları haykırırız , yaşantımız ise , haykırdığımız sloganlara 180 derece ters .
Mümkün olsa da bu haykırılan sloganlar canlansa , yüzümüze , sağanak yağmur gibi tükürük atacaklar .
Mecliste görüşülecek yasada , muhtemelen , polis teşkilatının, Başbakan’a, ağlanması da , yer alacak .
Polis Teşkilatı , sivilleştirilecek , fakat .
“ Siyasallaştırılacak ! “
Genel kanı bu .
Polis Teşkilatı , Başbakana bağlı olacak .
Zaten şu anda da , yasal açıdan durum bu .
Polis Teşkilatı , sivile mi bağlansın yoksa , icraatları tarafsızlaştırılsın mı ?
Teşkilat , şeffaflaşsın mı ?
Başbakan’a , bağlarsınız .
“ Eski hamam . Eski tas “ olacaksa , hiç dokunulmasın .
Bu şekliyle kalsın .
Ya bir de , Polis Teşkilatına, bağlandığı Başbakan’ın partisinin , MYK kararları doğrultusunda , icraat yaptırılmaya kalkışılması halinde . Memleketin hali ne olur ?
Polis Teşkilatı , kendi içinde , liyakat sistemine dayanarak , hatır gönülden ırak .
Siyasal parti rozetine bakılmaksızın , halka hizmet verebilecek .
Kendi içinde hukukun üstünlüğü ve şeffaflıkla çalışabilecek nitelik ve nicelikte bir polis teşkilat yapısı oluşturulacaksa , halk buna alkış tutar .
Yok .
Eğer , İktidara gelecek olan partinin , siyasi görüşü yönünde ve çerçevesinde, her gelecek olan siyasal parti . Polis Teşkilatı ve mensuplarına , kapı kulluk yaptırılacaksa , bu teşkilata hiç dokunulmasın .
Siyasal iktidar, değişkendir .
Bu gün, A partisi, iktidarda .
Yarın, C partisi .
Polis Teşkilatımızı , şu anda hükümetlere bağlı, kamu kurumlardaki ve vakıflardaki, durumlara düşürmeyin .
Kendi içinde özerk , tarafsız , siyasal baskı ve nüfuzdan uzak .
Atama ve terfileri kendi içinde, silsile ve liyakat sistemine dayanarak yapan bir sistemin oluşturulacağı, bir polis teşkilatını oluşturmaya , siyasiler varsa . Bunun için, kolları sıvasınlar .
Aksi bir düşünce mevcut ise , mevcut duruma hiç dokunmasınlar .
Sonra, içinden çıkılmaz bir hale dönüşür .
Gelelim , bir de , kamu görevlilerinin, aktif politika yapma hakkına :
Ben , bu haberi okuyunca , kendi kendime güldüm .
Niye mi ?
Allah aşkına , bu gün yasalarda , kamu görevlilerinin aktif siyaset yapma yasağı var .
Var olmasına var da , uyan var mı ?
Devlet daireleri , iktidardaki partilerin nerede ise , ilçe binalarına çevrildi .
Bizde , fiilen zaten , kamu görevlileri aktif politikanın içinde .
1980’li yıllardan beri , Devlete, geçici personel, her siyasi parti, hükümette olduğu dönemde aldı .
Halen de, almaya devam ediyor .
Bu geçiciler , tüm seçim atmosferlerinde , işe alındıkları partiler tarafından.
“ Alman esiri gibi “ koşuşturulmuyorlar mı .
Kurultaylarda , hangi partinin kurultayı ise , o partinin Genel Başkanını omuzlamıyorlar mı ?
Bunlar, geçmişte yaşandı .
Şimdi, yerel seçimlerde de yaşanacak .
Kamu görevlilerine, bu yasal olarak verilirse , vatandaş , devlet dairelerine.
İktidardaki parti ve partilerin rozetlerini yakalarına takıp, gideceklerdir .
Siz ilk önce , kamuya , partizanlığa dayanmayan , hısım akrabayı arka kapıdan işe almayan , parti yandaşlığını ön plana çıkarmayan, bir düzen getirin .
Sonra da , Kamu görevlilerine , siyaset yapıp yapmamakla ilgili, karar üretin.
Son sözüm :
Ey, hükümet edenler .
Güzelyurt’ta, portakallar dallarında, şey gibi sallanmaktadır .
Yerel seçim kampanyalarında , üreticiler bu şey gibi sallanan portakallarla sizleri karşılayacak .
Benden söylemesi …