Belediye reformuna belediyenin ne olduğu ile başlamak gerekirdi.

Belediye reformuna belediyenin ne olduğu ile başlamak gerekirdi.
Ne olmadığının, ne olmaması gerektiğinin örneği KKTC belediyeleridir.
2022 yılındayız ve hiçbir belediye çöp toplama işini dahi hakkıyla yapmıyor yapamıyor.
Beledi sınırlar içinde yaşayanlar da, elbette beledi sınırlar dışında yaşayanlarla aynı zihniyet ile temiz ve bakımlı bir ortamda yaşamaya özen göstermemek bir yana,  pis kirli bir çevre için gayretle çöp, moloz ev artığı saçıyor yanına yöresine ovasına ormanına.
Eski yasa ya da değiştirilmiş yenilenmiş yasa ile temiz ve sağlıklı bir çevre yaratmak olası değilmiş gibi görünüyor.
Öyle görünüyor çünkü biz yasaları çatır çatır çiğnemeyi marifet bilen bir davranış biçimi içindeyiz.
Büyük, küçük işyerlerinden tutun da 20 odalı villalara, 80 metre kare evlere kadar bütün  haneler ve işyerleri, kulüp kurum ve kuruluşlar ortalığı leş etme alışkanlığı içindeyiz.
Her hangi bir sanayi bölgesi bunun kanıtıdır.
Şehirler toplu yaşamanın sonucunda ortaya çıkan yerleşim birimleridir ve bu kalabalık yaşama birimleri içinde, orda yaşıyor olanlar, birlikte yaşamanın, bir şehri yaşamanın gereklerini ve hazzını yaratmak boyun borcu içindedirler.
Maalesef umurlarında değil.
Kalabalık olarak yaşamak kişide, kişilerde bir birlerine, içinde yaşadıkları eve, sokağa, mahalleye semte ve nihayetinde şehre saygı ve sevgi duymak zorundadırlar.
Bu zorunluluk gönüllü bir zorunluluk olmalı, olmazsa olmazdır sokağını, mahallen, semtini ve şehrini sevmek, onların dününe saygı duyarak sevgi ile günü ve yarını kurmak.
Modern olmak, modern inşaatlar binalar işyerleri yapmakla olmuyor. Nitekim olmadı. Bin yıllık ‘ Bandabuliya’yı AB zoru ve projesi ile modernleştirelim hevesi Lefkoşa’nın geçmişinden kopartılıp dünsüz ve köksüz bir kent haline gelmesine yol açtı.
En önemli damak tatlarımızdan birisi olan tahın helvacısını yerinden söküp attık ve Arasta’yı mahvettik, plastik bir çarşı oldu Arasta.
Sur içi Lefkoşa’sını kitleler halinde terk ettik önce, viran harap oldu ve şimdilerde de butik otel, ruhsuz bar cafeler ile sentetik hormonlu bir can çekişme içinde.
Belediyeler reformu için, şehirli olma, şehirlerde yaşamak, şehirleri sevmek ve şehirliler olarak bir birimize saygı duyma reformuna ihtiyaç var öncelikle.
Bütün şehirlerimizi, kent yaparak içine ettik ve şimdi de hiç sevgi duymadan bir birimize, zerre saygı duymadan reform lak lakı yapıyoruz.
Kolay gelsin. Konu hakkında konuşan gürültü çıkaran tarafların şehir sevgisi ve anlayışı kıt çok kıt