Küçük işler vardır.

Kirletmemek gibi, odanızı evinizi sokağınızı köyünüzü mahallenizi şehrinizi memleketi.

Küçük işler vardır, temizlemek gibi evinizi, sokağınızı da süpürmek gibi, köyünüzü mahallenizi şehrinizi temiz tutmak gibi ve tertemiz pırıl pırıl bir memleketinizin olması gibi.

Küçük işler vardır, zordur başlangıçta çok zordur.

Bir aklınıza getirin kendi ilk adımlarınızı, evlatlarınız ilk adımlarını,  on,  on iki ay gibi bir süreden sonra attı değil mi.

Nasıl da korku ile karışık bir sevinç vardı gözlerinde ve sizin içinizde.

Ders çalışmak küçük iştir, dersi dinlemek de ve gözde büyütülse de sınavlar eğer önceden yapılması gereken küçük işler hakkıyla yapılmışsaydı geçer not almak çok kolay olur.

Küçük iştir öğretmenliği meslek edinmiş bunun için mürekkep yalamışlar için hakkıyla ders anlatmak öğrenci yetiştirmek.

Kim öğretmenliğin küçük adımlarını değil de sendikalizmin büyük,  çokk büyük adımlarını atma peşinde ömür tüketir yüzlerce ay tek bir derse girmeden ve 45 dakika boyunca vereceği dersi-dersleri değil de 50 yılda çözülmeyen, koca BM nin ABD ve AB nin çözmek için canını yediği ve fakat sorunun özünü bilmediği, kabullenmediği için çözemediği Kıbrıs sorununu ben çözerim diye ortaya atılıp da,  yıllarca havanda su dövmek gibi büyük işler peşinde dalgasını geçer.

Küçük işler vardır.

Ekmeğin etin meyvenin yumurtanın fiyatını kontrolde tutmak gibi.

Fiyatları kontrol altında tutmak küçük bir iş olduğundan ve seçim kazanmayı büyük iş zannettiklerinden,  hasbel kader kazanınca da,  kendilerinin büyük işlerin büyük kahramanları olduklarına inan siyaset profesyonelleri – esnafları rahatcıklarını küçük işler için bozmazlar, onlar örneğin Türkiye’den kablo ile elektrik getirmek gibi büyük işlerin yağcı güreş pehlivanlarıdırlar. Ne karar alma sürecinde ne plan proje bahsinde esameleri okunmaz ama böbürlenmekte bir taneciktirler teker teker herbiri.

Türkiye’den borularla su getirdik diye övünürler, kablo ile elektrik getireceğiz diye övünürler, kimileri de dünya barışı bizden sorulur inanmazsanız okuyun 1 eylül bildirimizi diye avunur.

Ol hikaye böyle memleketimizde, küçük işleri kimse yapmaz hepsi de büyük işler peşinde memleket de işte tam da bu halde.

Büyük lafazanlıklara da oy vermek büyük iştir değil mi