Dünkü sözle gün geçer mi.

Gününüzü dün eylemek isterseniz yineleyin dünkü söyleminizi.

Viyana kapılarında biz, diye başlayacağınız gibi, işsizlikten kıvranırken insanlar hele de gençler ‘eşit işe eşit ücret’ diye höykürün bakalım gökten iş yağacak mı memlekete.

Eskitmeden eskilerin çok beğendiğiniz sözlerini bakamazsınız, bakar gibi yapsanız da göremezsiniz ufku.

Ve zaten dünkü sözler ile ancak  karanlığa yürünebilir, yarına yarınlara değil.

Halâ Aristo ile açıklıyorsanız devleti ve demokrasiyi çürüyün olduğunuz dünde.

Aristo ile açıklayamayacağınız gibi,  Lenin, Stalin’le de açıklayamazsınız ne devleti ne de devrimi.

Açıklayabilseydi SSCB açıklardı.

Yeni bir dünya yeni bir yaşam tarzı var, Marx’ın koca Marx’ın hayal bile edemediği teknolojik zıplamalar dünyasında, ücret fiyat kâr kavramları ile kuramazsınız yarınlara dair tahayyüllerinizi.

Ve ne yazık ki Türkçe konuşan sol, solcu, sosyalist partiler bir yandan küreselleşen, küçülen ve artık ‘’ hepimizin olduğu’’ iddialarına körü körüne sadakat gösterirken, insanın, insanlığın karşı karşıya bırakıldığı yeni sömürü, yeni ve eskiye kıyasla bin beter olan yabancılaşma olgularını kavrayamıyor ve haliyle de günü yakalayıp yarını, yarınları düşleyemediği için de nerdeyse sado mazoşist bir inatla halk indinde yüzdelerle değil ancak binde , on binde birlerle kendini gösteren zavallı oy oranlarının kendilerince kutlu sonuçlarını yaşıyorlar, halk ve halklar mı, o da ne ve kimin umurunda. Türkçe ve elbette ki Kürtçe düşünen ve konuşan, sol, sosyalist, komunist partiler kırk yıl önce söyledikleri sözlerin cazibesi içinde ve asla kırk yıl önceki sözlerinden santim sapmadan, bırakın bir cümlesini güncellemeyi, noktasına virgülüne dahi dokunmadan küçük, küçücük kalmanın anlamsız bencil keyfini yaşamayı tercih etmektedirler.

Keyf onların ve keyiflerini istedikleri gibi çatsınlar tüfek çatar gibi eşliğinde ‘’ bela çav’’ şarkısının ama fakat insanların çözüm bekleyen sorunları o ya da bu şarkı ile çözülmüyor.

Yepyeni bir hayat tahayyül edebilmek için aşmak şart dünü ve dünkü söylemleri.

Hayatı her gün kendi çıkarları doğrultusunda yeniden biçimlendiren burjuvazi ve onların patronu olan emperyal güçler  solun, solcuların, sosyalistim deyenlerin dünlerde yaşama inadından, tutuculuğundan, muhafazakârlığından çok memnun.

Muasır medeniyet seviyesi ne yazık ki Türkçe, Kürtçe düşünür gibi yapıp dünkü lâkırdılar ile lâk lâk eden solcularımızdan çok uzak ve sol bunu hiç de önemsemiyor, nohutu ve kuru sloganları çip teknolojisine tercih ediyor.