Benciller de severler, sevgiden yoksun değildir onlar da.
Beğendikleri her şeyi severler bir elmayı şırak diye ısırırken bir lokma eti kemiğinden çekiştirip ağızında çiğneyip yuvarladıktan sonra yutarken.
Dahası bir çiçeği koklarken, bir güzele bakarken, Gezerken, tozarken, sevdikleri müzikleri dinlerken, daha daha eşlerini, varsa çocuklarını, dostlarını...
Özetle her normal insanın sevdiği çok şeyleri onlar da severler.
Ama gelin görün ki çok bencildirler.
Belki bencil olduklarını kabul etmezler ama herkes bilir ki onlar benciller.
Kendilerinden başka kimsenin sevilmesine tahammülleri olmaz.
Öyle mi doğdu benciller doğuşla gelen bir özür mü.
Yoksa yaşadıkları çevre mi bencilleştirmiş kendilerini işte bu bir problem...
Araştırılması gerek o halde severken farkları ne ki diğerlerinden...
Veya normal insan dediklerinden.
Belki bir elma sevilerek yenirken elma sevildiğini farketmez bir film sevilerek seyredilirken seyircinin sevgisini bilmezler.
sevildiklerini farketmezler.
Bir elbiseyi severek giyersiniz bir ayakkabıyı da öyle bir arabayı da severek kullanırsınız uzar gider bu örnekler...
Ama ne elbise, ne ayakkabı ne zevkle kullanılan araba sevildiklerini bilmezler insan sevgisine gelince işte bu noktada bencillerle, normaller ayrılırlar birbirlerinden.
Benciller sadece bir şeyi ihtiyaç duydukları için severler.
Bencillerin çoğu NARSİST'dirler.
Bu nedenle onlar bir tek kendilerini severler.
İnsanı severken de farklı değiller hatta sevdiklerinden sevgi bile beklemez benciller.
Ama bencilce sevilenler insansa eğer karşılıksız sevgiyi hissederler ve bundan dolayı kendilerini aşağılanmış hissederler.
Çünkü bilinir ki her zaman karşılıklıdır sevgiler.
İşte buna aşk derler.
Yazık ki sevgi özürlü benciller aşktan bihaberdirler.