Bir şeyin değerini elinden kaçırınca anlar insan. Bunlar yakını pek görmezler ama
uzağı hayal edebilirler her zaman. Çoğu kez kısmet kaçarken avuçlarından arkasından bile bakmazlar. Bir gün hayal görmekten bıkar,usanır bu tip insanlar. Ama gün gelir kaçırdıklarını mumla aramaya başlarlar.
Artık zaman sürecinde Çok değer kazanmış elden kaçmış fırsatlar. Yeniden ve çaresizce aranırlar. Mazide çare arara olur insanlar... Sürekli  maziye dönük yaşamak zor. Ve anlamsız. Ömür sanıldığınca uzun değil. Kanımca da oldukça kısa... Fırsatlar bile artık sırt çevirir, nerdeyse küserler insana... Sonra da tek çare kalır en sonunda, hayallerle avunmak... Hayaller hayaller... Hayaller ard arda... hayaller peşi sıra.
Artık hayallerden başka  bir şey kalmaz yaşamda. Varsa da yoksa yığınla hayal. Bir hastalıktır hayalperestlik  hatta bir tiryakilik adeta. Bırakmak  istesen bile  hayaller seni bırakmaz. Sonunda hayaller egemen olur insana Ve yalnızlıklar başlar bir yandan da.
Yalnızlığın da  ölümden ne farkı var. Bu akibete layık değildir insan. Fırsatlar varken cömertlik işe yaramaz. her fırsatın ayrı sahipleri var. Açgözlülük ahlaka zarar.