9 Eylül Elen komşularımız için ulusal yas günlerinden biridir, Küçük Asya Felâketi diye anar komşularımız ve uzak Anavatanları.

9 Eylül bizim için ve Anavatanımız için  istiklâl Harbinin zaferle taçlandığı gün olması nedeniyle ulusal çoşku günlerinden biridir.

Aynı tarih Kıbrıs adasında yaşayan iki halktan biri için ulusal çoşku diğeri için ulusal yas günü ise bu iki halk arasında ‘ortak zemin’ bulmak mümkünatsızdır.

1959 yılında Londra ve Zürih antlaşmaları ile bulunduğu sanıldı ve hatta bulunduğu garanti de edildi.

Sonuç 61 yıldır süren ‘ ateş kes’ durumu.

3 yıl ancak ve zar zor gönülsüz ve hatta küvezde yaşatılan Kıbrıs Cumhuriyeti 1963 Aralık ayında bileşenlerine ayrıldı.

1974 Temmuz ayında önce Makarios’un şike darbesi ve sadece beş gün sonra da Türkiye’nin Barış Harekâtı ile yeni bir durum ortaya çıktı, bu yeni durum aralarında ortak zemin olmayan iki halkın arasındaki mesafeyi daha da açtı.

Artık yerli ( Kıbrıslı) ulusal bayram – ulusal felâket ( yas ) uzlaşmaz zıtlığı meselesi de var.

1 Nisan gününü hangi hakla bir bayram günü olarak kutlayamazsınız diyebiliriz ki komşularımıza, buna hakkımız var mı. Kabul ederler mi

Ve hangi hakla komşularımız bize 20 Temmuz’u bayram çoşkusu ile kutlayamazsınız deme hakkına sahip. Kabul eder miyiz

Sadece, Apoel futbol takımı ile Mağusa Türk Gücü takımları arasında oynanması muhtemel bir futbol maçı, sonucuna göre savaşa kadar varabilecek gerilim potansiyeli taşıyan iki halk arasında ortak zemin aramanın ne kadar boşuna bir arayış olduğunu kavramaya kimlerin ve neden niyeti yok.

 Komşularımız KKTC gazetelerinde de yer alan şampiyonluk forması ile Girne 20 Temmuz stadında Doğan Türk Birliği ya da Türk Ocağı Limasol takımı ile maç yapmaya gelse AEL neler olur acaba. ( şampiyonun AEL olmadığını biliyorum. Şampiyon hangi takımdı onu da federaller söyleyiversin )

20 Temmuz 74 sıcak savaş günlerinin üstünden 3 yıl geçince, iki halkın Liderleri hem de gerçek anlamda Liderleri olan Denktaş ile Makarios,  başta BM olmak üzere ABD,Rusya, İ            ngiltere, Türkiye, Yunanistan ve daha başka devletlerin isteği ve baskısı ile 1977 Denktaş – Makarios Doruk Antlaşması ortak zeminini bulduklarını ilan ettiler.

Ettiler de ne oldu. Sadece sahte ve hatta ölü bir ortak zemin ilân edilmiş oldu.

1960 yılında bulunduğu zan ve kabul edilen ortak zemin, hem de garantili ortak zeminin ölü doğduğunu, 17 Ağustos 1960 tarihinde yani devletin kuruluşundan sadece 24 saat sonra Kıbrıs adasında Türklerle,  Elenlerin aynı devlette – aynı ortak zeminde yaşayamayacağını Makarios ile Denktaş söylemişti değil mi.

Olmayan ve hatta olması imkânsız olan ortak zemini aramakla daha kaç yılımızı çalacak dünya devletlerinin kurulu düzeni.