Her yıl olduğu gibi bu yıl da , o dönemden kalan insanlarımızda bir azalmanın olduğunu görerek içim burkuldu .
Dün , iki ayrı tören oldu .
Bir tanesi , 9 Mart şehitleri için .
Diğeri de , 1967 yılında Rumlar tarafından kaçırılan ve öldürülüp yok edilen Kaynakçı Fuat Dayımızın bulunan kemiklerinin defnedilme , için .
İlk önce 9 Mart töreninden , bahsetmek istiyorum .
9 Mart’ın Rumlar tarafından başlatılan, bir karşılık alma .
Bir şeyin bedeli olarak, gösterilmek istenmektedir .
Daha açıkçası , Baf Türk’ünün, 7 Martta Rumlara yapılan bir saldırının rövanşı olarak gösterilmeye çalışılmaktadır .
Bunu anlatmaya ve yaymaya çalışanlar , kulaktan dolma bilgilerle olayları yaşamamış, yeni nesle yanlış bilgiler veriyorlar. Bu yanlış bilgileri veren veya kasıtlı olarak bu şekilde davranan kişiler , bir şeyi unutuyorlar .
Unuttukları da , bu şehitler olmasa ve bu mücadele verilmese idi , bu arkadaşlar , bunları konuşmak için hayatta dahi olmayacaklardı .
9 mart direnişini eleştiren ve suçlayanlar , bu davranışlarını da bu şehit ve gazilere borçludurlar .
Daha da ileriye, gideceğim .
Nefes alış ve verişlerini de, bu şehitlere borçludurlar .
7 Mart’taki çarpışmaları gerekçe göstererek , 9 martta Baf Türk’üne yapılan saldırıları haklı göstermeye çalışanlar . Daha o yıllarda belki de “ entaricik” giyiyorlardı .
7 Mart çarpışmalarının nedeni , Kasap Rayıf’ın damadı, Postacı Cevdet’în vurulması ile başladı .
Yani , ilk kurşunun karşı taraftan atılması ile başladı .
O gün açık Pazar da olduğu için , sivil kişiler de her iki taraftan, zarar gördü .
9 Martı , 7 Martta başlayıp da , Rum halkından zarar görenlerin ve ölenlerin haklı bir nedeni olarak gösterilmesini de, anlamak mümkün değil .
Olayı yaşamamış ,şimdiki yaş itibarı ile de 9 Martı yaşamamış kişilerin 9 Martta , Rumların Türk semtine saldırmalarını haklı gösterme gayretleri . Her halde bir misyonu üstlenenlerin , işi olsa gerek.
Mart çarpışmalarını da Rumlara karşı bir soy kırım olarak , göstermeye çalışmaları , ayni misyonun bir parçası olsa gerek .
Bu arkadaşlara hatırlatmak isterim .
Ayni hassasiyeti , Murat Ağa ve Sandallar’daki Türk’lere karşı soy kırım olayına da göstersinler .
Bu misyonu üstlenenler , nerede ise , 11 yıl gettolarda yaşayan Kıbrıs Türk’ünü tümden suçlayacaklar .
Bu misyonu üstlenenler her zaman ve her yerde boy gösterirler .
Bunlar, kendilerini vatansever olarak göstermeye çalışanlar .
Emperyal çözüm paketlerine de “ eyvallah “ diyenlerdir .
Yel değirmeni gibi , rüzgar nereye dönerse , o tarafa dönenlerdir .
Kısacası , çocukluk yıllarında , isbahoyla çevirdiğimiz topaçlardır .
Sözde aydınlar ve sözde solculardır .
Bunlar acınacak zavallılardır .
Dün iki törenin olduğunu , yukarıda yazmıştım .
Birisi de , 1967 yılında kaçırılıp öldürülen ve izine rastlanmayan Baf’lı , kaynakçı ve demirci ustası Rahmetli Fuat Ustanın defin töreni idi .
Fuat Usta , 1967 yılında , Rum kesimine dükkanı için malzeme almaya gitmiş ve o günden sonra da , kendisinden bir haber alınamamıştı .
Geçen günlerde , iki kızını tesadüfen gördüm .
Onlardan , babalarının , öldürülüp gömülü olduğu yer bulunmuş ve
kemiklerinin , kuzeye getirilip törenle defnedileceğini öğrendim .
Tarih de , 9 Mart .
Anma töreninin ayni güne geldiğini , Baf’lıların bölüneceğini de söyledim .
Programın , böyle olduğunu söylediler .
Rahmetli Fuat Dayı , Baf’ta demircilik ve kaynakçılık yapan birisi idi .
İşi temiz ve sağlam olduğu için , pek çok müşterisi vardı .
Müşterilerin fazlası da, Rum idi .
1963’te, Türk’lere karşı yapılan soy kırımdan sonra . Fuat Usta , avadanlıklarını toplayıp, Türk semtine geçtiydi .
İşini, Türk semtinde sürdürmeye çalışıyordu .
İşler, 63 sonrası , gayet kesat gidiyordu.
Bu ortamda ailesi ile hayatını, tüm Baf’lılar gibi, zorluklarla mücadele ederek devam ettirmeye uğraşıyordu.
İşler kesattı .
Buna rağmen , rızkını çıkarmanın peşinde idi.
Evlat sayısı , kabarıktı .
İşte böyle bir ortamda , çalıştığı iş yeri için , Rum semtine malzeme almaya gitti .
Gidiş o gidiş .
Bir daha geri dönmedi .
Geride kalan bir eş ve hepsi okul çağında olan evlatlar .
O günü hiç unutmam .
Çalıştığı yer , bizim evin yanında idi .
Akşamlara kadar bekledik, belki gelir diye .
Günler geçti , aylar geçti , seneler geçti .
Hiçbir umut ışığı gelmedi , Fuat Usta ile ilgili olarak .
Umutlar söndü .
Bekleyişler bitti .
Acı sonuç , kabullenilmeye , sindirilmeye çalışıldı .
Belki kabullenme mümkün olur da , sindirme mümkün olur mu ?
9 Martı , 7 Marta bağlayan , zavallılar , Fuat Ustanın öldürülmesi karşısında
hangi misyonu üstlenip , hangi martavalı atacaklar ?
Fuat Ustayla ayni gün , namı diğerle Ali Vuyi ve Mehmet Ziba da kaçırılıp öldürüldüler .
Ceset kalıntılarına hala daha ulaşılamadı .
Bulunamadı .
Adada bunlar gibi pek çok kişi kaçırılıp öldürüldüler .
Kayıp otobüs yolcuları nerede ?
Dohni Köyünün Türk erkekleri nerede ?
Bunlar da mı 7 Martın karşılığı olarak , alınan , kaçırılan ve öldürülen
Türk’lerdir ?
Fuat dayımıza, Tüm şehitlerimiz gibi tanrıdan rahmet diler Hepsinin mekanları , nur olsun, ışıklarla dolsun .