Yansın bırak

Yazıktır boş kâğıt düne güne gül nasıl açsın kendini bülbüle.

Karanlıktır da zifir katran kesilmiş yollar çocuklara, hangi dağ kardeşdir açmış çiçeğini nar dalına.

Kaçıncıbin gecedir kapatmış kapısını güne.

Aşık atar bir Leylâ hangi mecnuna. Ferhat suya delmektedir dağı, su başlarında hep devler.

Necedir devin lisanı.

Necedir karanlıkça

Gülmek şarkıyla oyunla çocukça.

Yansın bırak

Kapatılmış kapılar beton çelik duvarlar dikenli teller ve öğretmen elinde cetvelle, disiplin kurulu ve talim terbiyeyle.

Hangi isim uzundur yıllardan yüz yıllardan çağlardan. Spartaküs uçtuğudur kuşun duy ve SÖYLE şakımasını kendi dilince

Türkçe.

Pir  Sultan’dır, Yunus, Serez çarşısında Bedreddin, Şeyhim.

Der ki;  bir çocuk diğer çocuk değildir.

Kendidir her çocuk ve her balık kendi denizinde Kaptan ı Derya.

Menekşe mordur da mor ne renktir başka sularda.

Akar su.

Aktıkça karanfil başkadır dalda kuşta, kendi şarkın olsun hep ağzında.

Yansın bırak

Baksam nereye orası, orası yansın ve mendilin oyası, bekletilmiş hasrette gurbette yara yollanacak.

Yar kimdir oyası ne.

Ya mavinin boyası alın sarının morun alacası.

Alaca göğsüyle hangi şiir çıkmakta dağa ve hangi şiir iner düze cebinde o bakışla. Deniz’in Eren’in Sinan’ın

Ah Taylan’ım, Paşa’m Biray’ım

Adınızadır öttüğü kuşun açtığı narın