Düştü ağaçtan maymun.
Milyon yıl önceydi maymun ağaçtan düştü ve neye uğradığını şaşırdı.
Şaşkınlığı maymunun insanın yolculuğunu başlattı.
İki ayağının üstüne kalktı maymun.
Ve iki kolu iki ayağı olan insanın yolculuğu başladı.
Kim tutabilir ki yolcuyu, ileriye yürüyen insanlığı durdurmak olası değildir.
İnsanı durdurabilir yine insan ve fakat Hitler olsan da durduramazsın insanlığın yürüyüşünü.
Dört ayaklı maymundan iki ayaklı insanımsı ile başlayan yolculuk vardı bu güne.
İnsanımsı için zordu, aşılmazdı orman. Yürüdü zorlukların üstüne ve aştı zorlukları ve ormanı da.
Aşılmazdı dağlar.
Gün vardı gece vardı. Gece karanlık gün zorluydu, onlar yürüdüler günler boyu günü geceye ekleyerek yürüdüler vardılar dağın dağların eteklerine.
Soluklandılar bakıp dağın sarplığına zorluğuna uçurumuna doruğuna, soluklandılar düşündüler ve revan oldular yola tırmanmaya.
Aşıldı dağlar varıldı denize.
Uzatmayalım bu serencamı denizleri de aştılar, dalga köpük fırtına kaya aştılar.
İnsanlık nasıl insanlık oldu diye uzatmayayım.
Oldu insan, oldurdu kendini ve düşüp insanlığın yoluna varıldı bu güne.
Kıbrıs Türkleri de insanlığın bir unsuru. Ne Fransızlardan eksiği var ne de Aborjinlerden Gambiyalılardan bir fazlası.
Zor mu koşullarımız. Evet zor.
Ve fakat hangi zorluk daha fazladır ağaçtan düşen maymunun karşılaştığı zorluktan.
Korkarsa insan zordan yürüyemez dünden güne günden yarına.
Ve düşün ey okuyan 2024 yılındaki hangi zorluk 1966 yılındaki zorluk kadar zorluktur.
Sen aştın geçmişindeki bütün zorlukları.
Bu günkü zorluklar aşman içindir durma yürü.
Arkanda bırak dünü ve zoru.
Yürü ve kur yarınları