Kabuğunu beğenmezmiş ceviz diye bir söz vardır.
Niye böyle bir söz vardır diye düşün ey Türk ve Kürt okumuşları.
Bir düşünün bakalım, Kürtler ve Türkler olarak niye sevmiştiniz Yaşar Kemal’i, Yılmaz Güney’i.
Sizi anlatıyordu size de onun için mi cevabınız.
İyi de boynunuza kravat takınca niye unuttunuz boynu kravatsızları, az düşünün bakalım.
Kahrolsun köy romanları derken siz düşüp de Altan’ların iğvasına hangi zemin kaydı ayaklarınızın altından.
Her mahallesinde bir tiyatro olan İstanbul’dan, İstanbul Tiyatro Festivali günlerine devrilmeyi alkışlarla ve geliştik diye gururla tekrarlarken siz kendi kendinize,  neye ve nasıl yabancılaşıyordunuz.
Sonuç mu.
Daha durun bakalım.
Bütün Türkiye nüfusunu beslemiyor muydu Yeşilçam Sineması ve filimleri. Burun büktünüz tu kaka ilan ettiniz Yeşilçam sinemasını, iyi de yerine ne koydunuz, koyabildiniz mi.
Nuri Bilge Ceylan ‘‘ tutkuyla sevdiğim, güzel ve YALNIZ ’’ ülkem derken neyi söylüyordu kendinin bile fark etmediği.
Hiçbir şey koyamadınız Yeşilçam Sinemasının yerine, evet Yeşilçam topu topu iki uluslar arası ödül alabilmişti onların ikisi de Yeşilçam Sinemasının  KÖY FİLİMLERİYDİ. Susuz Yaz ve Yol filmleri.
Ve Yeşilçam Sineması yerine ikame ettiğiniz yeni ve modern sinema ile çok ödül alındı yurt dışında uluslar arası festivallerde ve fakat Türkiye’de nerdeyse hiç ama hiç ilgi görmedi ulaşamadı sinema anlayışınız Türkiye halklarına.
Ve evet kendisi farkında olmasa da ‘‘ yalnız ülkem ’’ derken Nuri Bilge Ceylan kendisi gibilerin terk ettiği, yabancılaştığı bir ülkeden söz ediyordu.
Enseyi karartmıyordu Türk ve Kürt entelleri.
Kararan şey unutulanlardı.
Türkiye nüfusunu unutanlar ve unutulanlar diye iki temele ayırmak da olası.
Unutulanlar bir zamanlar milletin efendisi diye tanımlananlar başta olmak üzere, onları topraklarında geçinemez hale düşürülerek kente göçürülenleri ve kol gücü ile madenlerde, fabrikalarda inşaatlarda asgari ücretle yaşamak zorunda bırakılanlar.
Ve unutanlar tayfası ki bunlar da kendilerini beyaz yakalılar diye tanımlayanlar da aralarında olmak üzere entel tayfası siyaset bürokrasisi gibileridir.
Ve evet.
Sinirden çatlasak da vekillikte üç dönem kuralı AKP karşıtlarının aklına bile gelmemiştir.
Medya kahramanlarının aklına gelen hayırlı bir şey yok zaten, onlar en iyi kendileri bilir egolarını tatmin etmekten başka bir şey yapmazlar ve zaten başka şey de bilmezler.
( bu yazı matbaaya gönderilirken Nuri Bilge Ceylan’ın Cannes festivalinde salona girdiğinde TAM 11 DAKİKA ALKIŞLANDIĞI haberi yer alıyordu tv kanallarında ve gururlandık diyordu haberciler, bize KKTC’ye benzer hastalık sirayet etti evet.)
Bir not daha :
Şahan Gökbakar fena halde karşıdır - neye ve nasıl karşı olduğunu ben bilmem ama karşıdır işte -  ve Cem Yılmaz da öyle, biri Recep İvedik’lerin yaratıcısı ve sahibidir, diğeri de baş parmağı ile işaret parmağını para sayar gibi oynatarak ‘ tamamen duygusal ’ lakırdısının.