Akar aşkın
ırmağı söz der zambak
sabah çiğine gömer
yüzünü
açılır derin kuyusu
hüznün
öperim 
gök yüzün

Bir yerinde dünyanın açlıktan ölüyorsa insanlar sormamız gereken çok şey var.
Ve sorulacak ilk şey insan insan mıdır sorusudur.
İnsansa insan, açlık olmamalıdır.
Varsa aç canlılar, insan olamamışız halen.
Daha önce biri söyledi mi bilmiyorum ama biz insanlığın atalarıydık globalizme kadar.
Sonra ne mi oldu.
Azar azar birikti kötülükler

Ateşimsin 
Evet
Su döktükçe alazlanan
Yakıyorsun rüzgârınla
Dağlarımı
Şiir olup akıyorum ağzınla
ağzıma

Dağların ardındaki güzel günleri getirme umudunu diri tutan insanlardık 1980’li yıllara kadar.
Canım bir koladan ne çıkar ki dedi gözü aç birileri, gönlü gözünden daha aç, aç ki kuduz.
Kola geldi suyu olmayan içmeye coğrafyalara ve bir daha akmadı sular ne gülün köküne ne pirincin ne de bağ bahçe bostanın.
Yoktu açlık insan el verirken insana ve varken imece bir de yetinme kültürü, öyle ki tanrıya söyletmişti insan ‘ komşusu açken tok yatan bizden değildir’ sözünü.

Açar aşkın
yolunu gel der ıtır
otur
aşar dağını döver demirini
işler tezgâhında
yüzünü
sevmenin seni
şarabını çeker
üzümden
içer

Sabırla damıtılıyordu insan bir başka insanın yardımına yetişmeye sevgiyle, dostlukla, sonra ne mi oldu, sabrın sonu gelecekti ki medya icat oldu, dağ aşrı deniz aşrı, kâr hırslı aşırı hırslı ticaret hasıl oldu, binip de ticaretin kötülük yelkenli gemilerine dayandılar Maya Aztek uygarlıklarının böğrüne.
Bu gün ne midir. Gün kötülerin midir. Olsun

Yarın kimindir ve türküler.
Yürü bre Hızır paşa.
Asılmışsa Şeyhim Bedreddin, Pir Sultan Abdal.
Yaşar menkıbeler türküler ve ses olur çocukların ağzında