Sevginin en güçlü yaşantısıdır kanımca aşk. Doğuşu bir bakışın süresi kadar kısa. Çiftler kendi flörtlerini çok farklı görmektedir benzerlerinden. Ve bu yüzden Heyecanı da farklı olur türlü türlü sevdaların.
Her aşık aşkının farklılığına inanır bu yüzden. Uygarlığın en geliştiği ülkelerde Orta çağın sonlarına kadar çok engeller vardı  birbirlerini delicesine sevenĺerin kavuşmaları adına.
Ünlü romanlarla aktarılmış bu büyük aşklar. Dünyaca ünlü yazarlar. Ünlü şairĺer usta kalemleri ile döktürürlerdi şiirlerini.. Ya tiyatrolar,sinemalar... Ünlü ressamların fırçalarından çıkan paha biçilmez ünlü tablolar.
Şimdi galiba gıpta ile takip ediyoruz eski aşk hikayelerini hala. Ölümsüz bile denir o ünlülerin yapıtlarına. Romeo- Juĺiet türü aşklar var olabilir mi Bugünün koşullarında. Sakın şimdiki aşkları inkar ettiğimi, veya küçümsediğimi sanmayın.
Emin olun ki ileriki çağlarda günümüzün aşkları da dillere destan olacaklar. Ama sonsuzluk sadece hayallerde yaşadığı sürece İnsan bilmeli ki her doğuşu olan şeyin bir de sonu olur elbette.
O halde aşkın da bir sonu olduğunu düşünmek yanlış veya yanılgı olmamalıdır. Hiç değilse en çok yaşayan insan aşkının faniliğini ifade ederken ömür sözcüğü ile yetinmekteyiz.
Temennim bu koşullar altında Dünyadaki tüm aşklar bir ömre bedel olsun.