Tutmayın kendinizi duygularınız , kalbinizden koparak bedeninizden çıkmak istedikleri zaman....
İster dertten gelsinler isterse sevinçten. Sizin öz duygularınızdır onlar. Yapaylıkla alakaları yok Gülmek geçerse içinizden gülün gülebildiğiniz kadar.
İster sessiz olarak isterse kahkaha ile. Ya da ağlamak gerektiğinde tutmayın içinizde...
Mertliğe halel getirmez ağlamak gerektiği takdirde. Aslında kendinizden başkası değil, kendinizi belirler kalplerden fışkıran masumane duygular. Ego denilen sosyal değerlerle beslenerek oluşmuş bir kişiliğimiz var.
Bir de sırasında hapishane gibi kullanılan öz benliğimiz var. Salt duygu,niyet ve istekleri kapsar bunlar sosyalleştikçe insan ... Sosyal değerlerle beslenen benlik,süzgeci olur niyet ve isteklerin... Bir de yaptırımları aşarak gerçekleşmiş eylemlerin...
Bunlar suyun dibine bastırılan lastik toplar gibi tanımlanırlar Psikoanalistler tarafından.
Zaman zaman davranış bozuklarına sebep olabilirler. Fakat ne olursa olsun insan kışilığinin vazgeçilmezidir bilinç altı oluşumlar...
Bu gerçekler ışığında başa dönersek insan davranışlarını yönetip yönlendiren dinamikler açısından....
Sonuçta mutluluk amacıyla çırpınan insan yaşamı süresinde ne sosyopatlar misali sosyal değerleri tanımamayı tercih etmeli insan, ne de sosyal değerlerin yaptırımlarına teslim olarak masum niyet, ve isteklerinden vazgeçmelidir insan.
Kişiliğin Oluşumunda Çatışma
Teoman Ersöz
Yorumlar