Sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı ziyadesiyle rahatsız olmuş ki, aşağıda ki beyanatı vermiştir...
"1950 yılında yapılan “Enosis” referandumunu 2017 yılında Rum okullarında kutlanacak bir gün haline getiren Kıbrıs Rum Meclisi’nin dün aldığı kararı esefle karşılıyor ve kınıyorum.
Bu kararı ELAM gibi bir parti önermiş olsa da, komitede DİSİ’nin de oy verdiği bilinmektedir. Genel kurulda ise sadece AKEL’in reddettiği, DİSİ’nin ise çekimser kaldığı anlaşılmaktadır.
19 oyla da olsa alınan bu Meclis kararı, Kıbrıs’ta çözüm çabalarına ciddi bir darbe niteliğindedir.
Kıbrıs müzakerelerinde artık son aşamaya geldiğimiz ve siyasi düzeyde 5’li konferansın ikincisinin planlandığı bir ortamda, Güney Kıbrıs Meclisi’nde alınabilen bu kararla “Enosis”in hala gündemde tutulması kabul edilebilecek bir davranış değildir. Rum gençlerine verilen çok tehlikeli bir mesaj niteliğindeki bu karar, Kıbrıs Türk halkında zaten var olan güvensizliğin daha da artmasından başka bir işe yaramayacaktır.
Sayın Anastasiadis’in yapması gereken bu karara açıkça karşı çıkması ve Kıbrıs’ta federal çözümü desteklediğini söyleyen DİSİ’nin AKEL ile birlikte hareket ederek alınan bu kararı iptal etmesidir."
Kaynak: Cumhurbaşkanı Akıncı'dan Rumların 'Enosis' kararına kınama
Çok ilginç cümleler var bu açıklamada. İsterseniz biraz açıklık getirelim...
1950 yılında yapılan Enosis referandumunu esefle karşılıyor ve kınıyorum... dedi.
Enosis (Ένωσις) sözcüğü İLHAK ANLAMINI TAŞIR.... Kime ilhak ? YUNANİSTANA...
25 Mart 1921 tarihinde Güzelyurt'un Serhatköy adındaki köyünde Rum halkının önde gelenleri, Kıbrıs adasının Yunanistan'a ilhakını isteyen bir plebisit yaptılar.
(Güya bir çeşit Referandum idi, aslında amaç Kıbrıs’ın Yunanistana İlhakını tetiklemek ve ilk önce İngilizleri Ada’dan kovmak, sonra da Türkleri yok etmekti.)
Birleşik Krallık yönetimine başvuruldu ama bu istek direkt reddedildi.1925 tarihinden sonra ise durum kızıştı ve Türk-Rum çatışmaları yaşanmaya başladı.Kıbrıslı Rumlar anavatan gördükleri Yunanistan ile birleşmek amacıyla ortaya attıkları bu fikir sayesinde, Birleşik Krallık idaresine karşı ilk ayaklanmalarını 21 Ekim 1931 tarihinde Nikodimos Milanos önderliğinde başlattılar. Bu isyan sonucunda 6 kişi hayatını kaybetti ve çok sayıda insanın yaralanmasına neden oldu. Lefkoşa’daki hükümet binası göstericiler tarafından yakıldı.
1950 Enosis Plebisiti, 15-22 Ocak 1950 tarihleri arasında Kıbrıs Ortodoks Kilisesi'nin Enosis Makariosun önderliğinde (adanın Yunanistan'la birleşmesi) konusunda düzenlediği bir plebisittir. Plebisite sadece Kıbrıs Rumları katıldı ve %96 Enosis'e destek verdi.
Masis Kürkçügil'e göre plebisitin sebebi Aralık 1949'da AKEL'in BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği ve Kıbrıs'ta BM gözetiminde bir plebisit yapılmasını talep eden memorandumdur. Plebisite 224,700 Rum katıldı ve bunlardan 215 bini Enosis'e destek verdi. Plebisitin biri Birleşik Krallık, biri Yunanistan hükümetine, biri BM Güvenlik Konseyi'ne gönderilmek ve biri kilise arşivlerinde saklanmak üzere dört kopyası bulunuyor.
Yukarda belirtiğim gibi Enosis tarihçesine baktığımız zaman, Serhat köyde başlatıldığını ( Şimdi bile stratejik öneme sahip bir köy) CMC Grevi ile 21 Ekim 1931 İngilizlere karşı isyan hareketine dönüştüğünü ve 1949 da makarios’un Ada’ya gelişi ile Kilisenin kendi Cumhuriyetini ve kendi Devletini kurmak hayalleri ile plebisit yapıldı.
KIBRISLI TÜRKLER ZİYADESİYLE BU DURUMDAN ENDİŞE DUYMAYA VE OSMANLI TOPRAĞI OLAN BU VATANIN GÜN GEÇTİKÇE YUNAN TOPRAĞI OLMAYA ADAY OLDUĞUNU FARK ETTİ.
Şimdi bu öneri ELAM ( Kilise destekli ) tarafından verildi. 19 oyla kabul edilen karara , Müzakereleri yürüten Disi den de oy verenler ve destek verenler var. Yalnız Akel destek vermemiş.
Akel Enosis istemiyor mu ? İstemez olurmu ? yalnız onların da korkusu yine bir 15 Temmuz 1974 saldırıları gibi bir saldırının Solculara karşı yapılmamasıdır.
TÜRK ORDUSUNUN KENDİLERİNİ DE KURTARDIĞINI GAYET İYİ BİLİYORLAR... ANCAK KORKU İÇİNDELER. NEDEN Mİ ? ÇÜNKÜ BÜTÜN KAMU, YARGI, POLİS HEP ESKİ EOKA cıların ELİNDE.
DİSİ ise SAMİMİYET UZAK, MASA DA SÖYLEDİKLERİ İLE ULUSLAR ARASI TOPLUMA, AB YE ANLATIKLARI İLE HİÇ BAĞDAŞMAYAN TAVIRLAR İÇERİSİNDE...
BU OYLAMADA ÇEKİMSER KALMAK NE DEMEK ? AÇIK AÇIK FEDERASYON İSTEMİYORUZ, BİZİM ASIL HEDEFİMİZ ENOSİS DİR. AMCIMIZ YİNE TÜRKİYE’Yİ SUÇLAMAK ve KENDİMİZİ AKLAMAKTIR.
Sayın okurlarım Cumhurbaşkanımız ne diyor.
Kıbrıs müzakerelerinde artık son aşamaya geldiğimiz ve siyasi düzeyde 5’li konferansın ikincisinin planlandığı bir ortamda, Güney Kıbrıs Meclisi’nde alınabilen bu kararla “Enosis”in hala gündemde tutulması kabul edilebilecek bir davranış değildir. Rum gençlerine verilen çok tehlikeli bir mesaj niteliğindeki bu karar, Kıbrıs Türk halkında zaten var olan güvensizliğin daha da artmasından başka bir işe yaramayacaktır.
Sayın Anastasiadis’in yapması gereken bu karara açıkça karşı çıkması ve Kıbrıs’ta federal çözümü desteklediğini söyleyen DİSİ’nin AKEL ile birlikte hareket ederek alınan bu kararı iptal etmesidir."
DOĞRU TESBİT de devamı var. Sayın Akıncı Kıbrıslı Türkler olup bitenlerden ziyadesiyle şimdiden gergin. Bu ahvalde 5 li konferans çağrılırsa FİYASKO İLE BİTER. ŞAYET EN İYİ İHTİMALLE REFERANDUM METNİ ÇIKSA BİLE BU GERGİN ORTAMDA HER İKİ TARAFDA DA KESİN HAYIR ÇIKAR.
HALKIMIZIN EVET DEMESİ ARTIK ÇOK UZAK BİR İHTİMAL HALİNE GELMİŞTİR.ÇÜNKÜ RUM MECLİSİNDEN FEDERAL ÇÖZÜME EVET ÇIKMASI BU ANLAYIŞLA MÜMKÜN DEĞİL.
BİZİM MECLİS HALA SESİZLİĞİNİ KORUYOR. OLAĞAN ÜSTÜ TOPLANMASI GEREKİRKEN BAŞKA BAŞKA LEYLA’LARIN ARKASINDA...
ANCAK KIBRIS TÜRK HALKI NE YUNANİSTANA EYALET, NE DE RUMA’A YAMA OLUR...
ADİL KALICI, SİYASİ EŞİTLİĞİMİZ , DÖNÜŞÜMLÜ BAŞAKANLIK, GÜVENLİĞİMİZ SİYASAL VE SOSYAL ETKİN, TÜRKİYENİN GÜVENCESİNDE GARANTİ ALTINA ALINIRSA O ZAMAN EVET DİYEBİLECEĞİMİZ BİR METİN ORTAYA ÇIKAR.
SAĞ OLSUN Kİ TÜRKİYEMİZ DİM DİK ARKAMIZDA.
RUMLARIN VE YUNANLILARIN TAVRI BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSE MÜZAKERELER FİYASKO İLE TAMAMLANIR.
ASLINDA IMF nin BÜTÜN ŞARTLARINI YUNANİSTAN YA KABUL EDECEK, YA DA İFLAS EDECEK ve AB DEN İHRAC EDİLECEK.
RUMLAR ‘DA ASLINDA BÜYÜK BİR BORÇ BATAĞININ İÇİNDE... ÖYLE OLMASINA RAĞMEN TAHRİKLERİNİ SÜRDÜRÜYORLAR...İŞTE TİPİK RUM MENTALİTESİ.
BU GÜNLER DE GİDİŞATI MERAKLA BEKLİYORUZ...