Boşuna bir varmış bir yokmuş diye başlamaz masallar. Bakarsınız bir gün önce selamlaştığınız bir insanın, Ertesi gün mezarı başında duasını okursunuz...
Yaşam masal gibi Bir şey midir acaba?
Bazan çok sevdiğiniz bir insanın rahmetlendiğini öğrendiğimizde büyük bir üzüntüyle , yalan dünya diye mırıldanırsınız. Gerçekten yaşam bir yalan mıdır?
Yoksa ilahi bir ödülü hak etmek için bir sınav mıdır? Bu konuda bilge kişilerin akla yakın çok değerli varsayımları var da adı üstünde kanıtlanmış değil.
Zaman zaman söyleşiler de veya sohbetlerimizde Durum icabı bazan Boş ver yaşamı yaşam bir yalan demekteyiz ya özellikle ölüme tanık olduğumuz zaman.
Sonra bir soru gelir akla Acaba hangisi yalan Yaşam mıdır yalan Yoksa ölüm müdür yalan.
Yaşarken hissetmekte isek yaşadığımızı Niye yaşam olsun yalan. O zaman yaşama yalan demek bir yalan.... Yaşamın bir karşıtı olan ölüm bir yalan mı?
Asla...ölüm en büyük hakikat... Hatta yaşamın en büyük gerçeğidir ölüm.Ölümün sırrına erememişse insan,Ona yalan demek absürb bir iddia.
Öyleyse yaşam yaşanan bir gerçeklikse, Ölüm meçhulde var olan bir hakikat.